1- 50+1 seçim sisteminin kaldırılması, en çok oy alan kişinin Cumhurbaşkanı seçilmesi.
Sebep: Başkanlık Sistemi ile yönetilen bir ülkede 50+1 sistemi şart değildir. En çok oyu alan aday meşrudur ve kazanandır. 50+1 sistemi ilk tur ile ikinci tur arası istikrara, ülkenin güvenliğine zarar verebilir. Bunun tam olarak örneğini görmemiş olsak bile kısmen örneğini 7 Haziran 2015 – 1 Kasım 2015 arası yaşanan saldırılar, olaylar ile gördük. Ayrıca 50+1 uğruna bazı adaylar seçim döneminde diğer siyasilere yürütme’den makam, mevki teklif ederek ülkenin istikrarına zarar verici bir durum oluşturuyor. Nitekim bunun örneğini Kemal Kılıçdaroğlu‘nun “7 Cumhurbaşkanı Yardımcısı” metodu ile gördük.
2- %7 olan seçim barajının kaldırılması.
Sebep: Demokratikleşme çalışmaları kapsamında bir darbe artığı olan baraj sistemi kaldırılmalıdır. %7 olan seçim barajı bazı partileri zorla bir denklemin içine, bir ittifaka sokmuştur. Bu partiler istemeseler bile meclise girip, vatandaşı temsil etmek için zorla bir ittifaka girmişlerdir. Ayrıca görüyoruz ki seçimde 169 vekil kazanan CHP, seçim sonrası 40 vekilini kaybetmiştir. CHP bunu sırf Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanabilmek için yapmıştır. Diğer partiler de meclise girebilmek için bu denkleme girmiştir ve diğer partilerin seçmeni de zorla CHP’ye oy vermiştir. En azından barajın daha da düşürülmesi şarttır.
3- İttifak sisteminin kaldırılması.
Sebep: İttifak sistemi faydalı gibi görünse de aslında bir kitle yönlendirme aracı gibidir. Bir seçmenin gönül verdiği parti bir ittifaka katıldığı zaman ve o ittifakın protokol metninde yer aldığı zaman o seçmenin düşünce alanını kısıtlar. Ayrıca %7 barajının kaldırılması durumunda ittifak sistemine de ihtiyaç duyulmaz. Zaten günümüzdeki seçim sistemi ittifak bazında değil, parti bazındadır. Mevzu olan barajdır.
4- Cumhurbaşkanlığına bağlı bakanlık ve başkanlıkların bölünmesi, yenisinin kurulmasının sınırlandırılması.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı sayısının kısıtlanması.
Sebep: Bu seçimde de gördük ki ülkemizin yürütme kolundaki makamları, mevkileri seçimi kazanmak uğruna dağıtılabiliyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun “7 Cumhurbaşkanı Yardımcısı” ile ülkeyi yönetmeyi düşünmesi de buna bir delildir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı sayısı 1 ile kısıtlanmalıdır. Ama bu yeterli değildir. Çünkü Cumhurbaşkanı Yardımcısı kısıtlanınca dönemin Cumhurbaşkanı adayı seçimi kazanmak uğruna bakanlıkları, başkanlıkları bölüp ortaya daha fazla bakanlık, başkanlık çıkartmak isteyebilir. Diğer siyasi partilere bu makamları, mevkileri teklif ederek onları da denkleme sokabilir. O yüzden de bu sorunun çözümü ile ilgili yeni bir metot geliştirilmelidir. Ülkemizin istikrarı korunmalıdır.
Aslolan ülkemizin geleceğidir. Krizli koalisyon döneminin artık düşünceleri ülkemizden maalesef ki tam olarak silinememiştir. Önümüzdeki dönemlerde bu sorunların çözümü şarttır. Geleceğimizi düşünüp adımlar atmalıyız ki ilerde zor günler yaşamayalım.
News
Elinize sağlık.